Miras Davası

Av. Mehmet Buğra Anıl

10/2/202312 min oku

a house with keys and keys in front of a clipboard
a house with keys and keys in front of a clipboard

Miras Hukuku Nedir?

Miras hukuku, bir kişinin ölümü sonrasında malvarlığının ve haklarının nasıl paylaşılacağını düzenleyen hukuk dalıdır. Bu hukuki disiplin, mirasbırakanın vefat etmesiyle başlar ve mirasçıların, mirasbırakanın malvarlığını miras paylarına göre nasıl alacaklarını ve yöneteceklerini belirler. Miras hukuku, toplumsal düzenin temel taşlarından birini oluşturur ve bireylerin ölüm sonrası mülkiyet ve miras haklarını korur.

Miras Hukukunun Temel İlkeleri: Miras hukukunun temelinde birkaç ilke bulunur:

a. Mülkiyet Hakkı ve Devamlılık: Miras hukuku, mülkiyet hakkının ölümle sona ermemesi ilkesini vurgular. Ölümle birlikte mirasbırakanın malvarlığının devlete kalması veya yok olması yerine, bu hakların devamlılığını sağlar.

b. Anayasa Koruması: Anayasa, mülkiyet ve miras haklarını teminat altına alır ve bu hakların sınırlanmasını ancak kamu yararı amacıyla kanunla mümkün kılar. Bu nedenle miras hukuku, Anayasa'nın güvencesi altındadır.

Miras Hukuku Davaları: Miras hukuku davaları, mirasla ilgili anlaşmazlıkları çözen yargı süreçlerini içerir. Bu davalar, genellikle aşağıdaki konuları ele alır:

  1. Mirasçıların Pay ve Oranlarına İlişkin Davalar: Mirasbırakanın malvarlığının mirasçılar arasında nasıl paylaşılacağına dair anlaşmazlıkları içerir.

  2. Vasiyetnamenin İptali Davası: Mirasbırakanın yazılı olarak ifade ettiği vasiyetnamenin geçerliliğini sorgular.

  3. Tenkis Davası: Vasiyetname veya miras sözleşmesi ile verilen hakların yasal mirasçıları zarara uğratıyorsa, bu durumu düzelten bir davadır.

  4. Muris Muvazaası Davaları: Mirasbırakanın malvarlığını tahrif eden veya saklayan faaliyetlerin tespitini amaçlar.

  5. Terekenin Tespiti Davaları: Mirasbırakanın malvarlığının net bir şekilde belirlenmesini sağlar.

  6. Ortaklığın Giderilmesi Davası: Mirasbırakanın ortaklık paylarının nasıl dağıtılacağına ilişkin anlaşmazlıkları ele alır.

  7. Mirasın Denkleştirilmesi Davası: Miras paylarının adaletli bir şekilde düzeltilmesini sağlayan bir davadır.

  8. Miras Sözleşmesinin İptaline İlişkin Davalar: Miras sözleşmelerinin hukuka uygunluğunu sorgular.

  9. Terekenin Tespitine İlişkin Davalar: Mirasbırakanın malvarlığının değerini tespit eder.

  10. Reddi Miras Davaları: Mirasçıların mirası kabul etmeyi reddetme durumunu ele alır.

  11. Mirasın Reddi Kararının İptaline İlişkin Davalar: Mirasın reddedilmesine ilişkin alınan kararların sorgulanmasını amaçlar.

Miras hukuku, bu davalardan birini ya da birkaçını içerebilir ve bireylerin ölüm sonrası mirasla ilgili hukuki haklarını korumak veya anlaşmazlıkları çözmek için yasal bir çerçeve sunar. Bu nedenle, miras hukukuyla ilgili herhangi bir sorununuz varsa, bir avukattan hukuki danışmanlık almanız önemlidir.

MİRAS PAYLAŞIMI NASIL YAPILIR? MİRAS PAYLAŞMA DAVASI NEDİR?

Miras paylaşımı, bir kişinin vefatından sonra malvarlığının ve haklarının mirasçılar arasında nasıl dağıtılacağını düzenleyen bir süreçtir. Mirasın paylaşılması genellikle şu yollarla gerçekleştirilir:

  1. Miras Paylaşım Sözleşmesi: Mirasçılar, mirasbırakanın vefatından sonra mirasın paylaşımını önceden belirlemek amacıyla bir miras paylaşım sözleşmesi yapabilirler. Ancak bu sözleşmenin yazılı olarak yapılması ve tüm mirasçıların katılımı gereklidir. Tek bir mirasçı bile katılmazsa bu sözleşme geçerli olmaz. Mirasçılar, bu sözleşme ile mirası nasıl paylaşacaklarını belirlerler.

  2. Miras Paylaştırma Davası: Mirasçılar arasında miras paylaşımı konusunda anlaşmazlık yaşanırsa veya miras paylaşımı sözleşmesi yapılamazsa, miras paylaştırma davası açılabilir. Her bir mirasçı, paylaşma davası açabilir. Bu dava, tüm mirasçıları davalı olarak gösterir ve mirasın paylaşımını talep eder. Paylaşma davası açma süresi genellikle sınırlı değildir, yani miras ortaklığı sona ermediği sürece herhangi bir zamanda açılabilir.

  3. Hakim Kararıyla Paylaşım: Paylaşma davası sonucunda mahkeme, mirasbırakanın malvarlığını gruplara ayırır ve her bir mirasçıya tahsis eder. Eğer miras, her mirasçıya bölünmeye uygun değilse, hakim bazı malları satarak elde edilen bedelleri mirasçılar arasında dağıtır.

Ölümden önce mirasbırakanın miras paylaşımı konusunda vasiyet veya miras sözleşmesi yapmışsa, bu belgelerin geçerliliği incelenir. Ancak bu tasarruflar, mirasçıların saklı paylarını aşmamalıdır. Saklı pay, yasal olarak belirlenmiş ve korunan bir mirasçının hakkıdır. Tasarruflar bu sınırları aşıyorsa, mirasçılar tenkis davası açabilirler.

Mirasın paylaşılması sürecinde, terekenin tamamının ya da bir kısmının paylaşılması mümkündür. Tüm mirasçılar arasında anlaşma sağlandığında terekenin tamamı paylaşılabilir. Ancak mirasçılardan biri anlaşmazlık çıkartırsa, paylaşma davası açılmalıdır. Ayrıca Türk Medeni Kanunu'nun 676. maddesi, mirasçıların terekenin tamamını ya da bir kısmını paylaşma sözleşmesiyle paylı mülkiyete dönüştürebileceklerini öngörür.

Sonuç olarak, miras paylaşımı, mirasçılar arasında anlaşma veya mahkeme kararı ile gerçekleştirilir. Bu süreçte mirasbırakanın ölüm öncesi tasarrufları ve mirasçıların saklı payları dikkate alınmalıdır. Miras hukuku, her ülkede farklı olabilir, bu nedenle yerel yasal düzenlemelere danışmanız önemlidir.

Kimlerin Miras Hakkı Vardır?


Miras hukukunda yasal mirasçılar, miras bırakanın ölümü sonrasında miras hakkına sahip olan kişilerdir. Yasal mirasçılar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  1. Çocuklar ve Torunlar: Miras bırakanın çocukları, yasal mirasçıların başında gelir. Eğer miras bırakanın çocukları ölmüşse, çocuklarının çocukları olan torunlar mirasçı olabilirler.

  2. Ebeveynler: Miras bırakanın anne ve babası da yasal mirasçılardır. Eğer miras bırakanın çocukları yoksa, ebeveynleri mirasın mirasçıları olabilirler.

  3. Evlilik Dışı Doğan Çocuklar: Evlilik dışı doğan çocuklar da yasal mirasçı olabilirler. Ancak bu durumda, çocuğun biyolojik babasının miras bırakan olduğunu kanıtlayan resmi kayıtlar veya mahkeme kararı gerekebilir.

  4. Eş: Miras bırakanın eşi, yasal mirasçılar arasında yer alır. Eşin miras payı, miras bırakanın diğer yasal mirasçılarına göre farklılık gösterebilir. Eğer miras bırakanın çocukları varsa, eşin miras payı genellikle 1/4'tür. Ancak miras bırakanın çocukları yoksa ve sadece eş hayattaysa, eş mirasın tamamını alabilir.

  5. Evlatlık: Evlatlık, miras bırakanın kan hısımlığına bakılmaksızın mirasçı olabilir. Türk Medeni Kanunu'na göre, evlatlık ve biyolojik çocuklar arasında mirasçılık hakları açısından bir fark bulunmamaktadır.

Ölen kişinin miras hakkına sahip olan yasal mirasçıları bulunmadığında, miras devlete geçebilir. Bu durumda devlet mirasın sahibi olur. Yasal mirasçıların kimlikleri ve miras payları, ülkenin miras hukuku ve yasal düzenlemelerine göre değişebilir. Bu nedenle her durumda, bir avukattan veya hukuk uzmanından yerel yasal düzenlemeler hakkında bilgi almanız önemlidir.

Saklı Pay Nedir?

Saklı pay, miras hukukunda önemli bir kavramdır ve mirasbırakanın miras paylarını koruyan yasal sınırlamalardan biridir. Saklı paylar, miras bırakanın ölümünden önce yapabileceği tasarrufları sınırlar ve bu tasarrufların yasal mirasçılarına zarar vermesini engeller. Saklı paylar aşağıdaki şekilde açıklanabilir:

1. Ölenin Altsoyunun Miras Hakkının Yarısı: Miras bırakanın çocukları ve torunları (altsoyu), miras hakkının yarısını saklı pay olarak talep edebilirler. Bu, miras bırakanın malvarlığının yarıdan fazlasını başkalarına bırakmasını engeller.

2. Anne ve Babanın Miras Paylarının 1/4'ü: Miras bırakanın anne ve babası, miras paylarının dörtte birini saklı pay olarak talep edebilirler. Bu, miras bırakanın mirası üzerinde daha fazla tasarruf yapmasını kısıtlar.

3. Eşin Saklı Payı: Eğer miras bırakanın çocukları yoksa ve sadece eşi hayattaysa, eş mirasın tamamını alabilir. Ancak eş, miras bırakanın çocukları da varsa, miras hakkının tamamını talep edebilir. Bu, eşin miras hakkını korur ve diğer yasal mirasçılarından daha öncelikli hale getirir.

Saklı paylar, miras bırakanın bu yasal sınırlamaları ihlal etmesi durumunda devreye girer. İhlal durumunda, yasal mirasçılar saklı paylarını korumak için tenkis davası açabilirler. Tenkis davası, saklı payların ihlali nedeniyle geri alınmasını talep eden bir hukuki süreçtir.

Tenkis davası açılabilmesi için, saklı paylı mirasçının saklı payına tecavüz ettiğini öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde tenkis talebinde bulunması gerekmektedir. Bu süre, saklı payların korunmasını sağlar ve miras bırakanın yasal mirasçılarına adil bir şekilde miras bırakılmasını temin eder.

Sonuç olarak, saklı paylar miras hukukunda yasal mirasçıların haklarını koruyan önemli bir kavramdır ve miras bırakanın tasarruflarını sınırlar. Bu, mirasın adil bir şekilde dağıtılmasını ve yasal mirasçıların haklarının korunmasını amaçlar.

Miras Ne Zaman Açılır?

Miras, miras bırakanın ölümü ile açılan bir hukuki süreçtir. Miras bırakanın hayatta iken yaptığı herhangi bir mirasla ilgili kazandırma veya paylaştırma, miras bırakanın ölüm anındaki malvarlığı durumuna göre değerlendirilir.

Türk Medeni Kanunu'nun 575. maddesine göre, miras bırakanın ölümü, mirasın açılma anıdır. Bu nedenle, miras bırakanın ölümüyle birlikte miras konusu olan malvarlığı otomatik olarak mirasçılara intikal eder. Bu süreç, miras bırakanın tasarruflarının ve miras paylarının belirlenmesini gerektirir.

Mirasın açılması, miras bırakanın ölümünden sonra mirasçıların haklarını ve paylarını belirlemek için başlatılan bir hukuki süreçtir. Bu süreç, miras bırakanın mirası üzerindeki haklarına son verir ve mirasçılara intikal eden varlıkların paylaşımını düzenler.

Görevli ve Yetkili Mahkeme Nedir?

Miras paylaşımı ile ilgili davaların açılma yeri ve yetkili mahkeme, Türk Medeni Kanunu'nun 576. maddesi tarafından düzenlenmiştir. Bu maddeye göre:

  • Mirasın Açılma Yeri: Miras, miras bırakanın tam malvarlığı için miras bırakanın son yerleşim yerinde açılır. Yani miras bırakanın hayatı boyunca son olarak ikamet ettiği yer, mirasın açılma yeri olarak kabul edilir.

  • Yetkili Mahkeme: Mirasın paylaşımı, miras bırakanın tasarruflarının iptali veya tenkisi, mirasın paylaştırılması ve miras sebebiyle istihkak davaları gibi mirasa ilişkin uyuşmazlıklar, miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesinde görülür. Bu, miras davalarının açılma yetkisinin miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesine ait olduğu anlamına gelir.

Sonuç olarak, miras paylaşımı ve mirasa ilişkin diğer uyuşmazlıklar, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesinde açılmalıdır. Bu, davaların usulüne uygun bir şekilde işlemesi ve mirasın adil bir şekilde dağıtılması için önemlidir.

Miras Sözleşmesinin Olmaması Durumunda Ne Olur?

Miras paylaşım sözleşmesi, mirasçılar arasında yazılı olarak yapılan ve mirasın nasıl paylaşılacağını belirleyen bir sözleşmedir. Türk Medeni Kanunu'nun 676. maddesine göre, mirasçılar arasında payların oluşturulması ve paylaşımın gerçekleştirilmesi veya tereke mallarının paylı mülkiyete dönüştürülmesi için bir miras paylaşım sözleşmesi yapılabilir. Ancak bu sözleşmenin geçerliliği belirli kurallara tabidir:

Geçerlilik Şartları:

  1. Tüm Mirasçıların Katılımı: Miras paylaşım sözleşmesi, tüm mirasçıların katılımıyla yapılmalıdır. Bir mirasçı dahi katılmazsa, miras paylaşım sözleşmesi geçersiz olur ve paylaşım davası açılması gerekir. Eğer mirasçılardan bazıları ehliyetten yoksunsa, yasal temsilci paylaşma sözleşmesini imzalayabilir.

  2. Yazılı Olma Şartı: Miras paylaşım sözleşmesi yazılı olarak yapılmalıdır. Sözlü olarak yapılan anlaşmalar yeterli değildir.

  3. Ahlaki İlkelere Uygunluk: Miras paylaşım sözleşmesi, ahlaka aykırı olmamalıdır. Ahlaka aykırı veya kamu düzenine aykırı hükümler içeren bir sözleşme geçersizdir.

  4. Zaman: Miras paylaşım sözleşmesi, mirasın açılmasından itibaren ve paylaşma tamamlanana kadar herhangi bir zamanda yapılabilir. Ancak miras bırakanın ölümünden önce mirasçıların yapacağı miras paylaşım sözleşmesi, ahlaka aykırılık sebebiyle geçersiz olacaktır.

Miras paylaşım sözleşmesi yapılmasının ardından, tereke mallarının paylı mülkiyete dönüştürülmesi için gerekli işlemler de yapılmalıdır. Taşınır mallar, anlaşma ve zilyetlik devri yoluyla mirasçılara aktarılabilirken, taşınmaz mallar tapuda tescil yoluyla mirasçılara devredilmelidir.

Sonuç olarak, miras paylaşım sözleşmesi yapılabilir ancak belirli şartlara uymak gereklidir. Ayrıca, sözleşme sonrası taşınır ve taşınmaz malların geçişi de uygun yöntemlerle gerçekleştirilmelidir. Bu süreç, mirasın adil bir şekilde paylaşılmasını sağlar.

Vasiyetnamenin Bulunması Halinde Miras?

Miras paylaşımı sırasında vasiyetname, miras bırakanın ölümünden sonra nasıl mirasının paylaşılacağını etkileyen önemli bir faktördür. Türk Medeni Kanunu'na göre üç tür vasiyetname bulunur: yazılı vasiyetname, sözlü vasiyetname ve resmi vasiyetname. Miras paylaşımı nasıl yapılacaksa, bu vasiyetnamenin türüne ve içeriğine bağlı olarak değişebilir:

  1. Yazılı Vasiyetname: Miras bırakan, yazılı bir vasiyetname düzenlemişse ve bu vasiyetname geçerliyse, vasiyetnamede belirtilen talimatlar doğrultusunda miras paylaşımı gerçekleştirilir. Yazılı vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için belirli şartları karşılaması gerekir ve hukuki süreçlerle tanıtılması önemlidir.

  2. Sözlü Vasiyetname: Türk Medeni Kanunu'na göre, sözlü vasiyetnameler sadece ölüm anında yapılabilir ve özel şartları gerektirir. Ancak sözlü vasiyetnameler yazılı olarak belgelendirilmediği için geçerlilikleri kanıtlanması zor olabilir.

  3. Resmi Vasiyetname: Resmi vasiyetnameler, noter huzurunda düzenlenir ve daha güvenilir bir şekilde belgelendirilir. Miras bırakanın ölümünden sonra resmi vasiyetname varsa, noter tarafından yapılan bu vasiyetnamenin talimatları doğrultusunda miras paylaşımı yapılır.

Eğer miras bırakanın vasiyetnamesi, yasal mirasçıların saklı paylarını ihlal ediyorsa, saklı paylarını korumak isteyen mirasçılar tenkis davası açabilirler. Tenkis davası, vasiyetnamedeki bu ihlali düzelten ve yasal mirasçıların haklarını koruyan bir hukuki süreçtir.

Sonuç olarak, miras paylaşımı vasiyetnameye bağlı olarak değişebilir. Yazılı, sözlü veya resmi vasiyetnamelerin geçerliliği ve içeriği önemlidir. Eğer vasiyetname saklı payları ihlal ediyorsa, tenkis davası açılabilir ve bu ihlali düzeltebilir.

Miras Sözleşmesinin Olması Halinde Miras?

Miras sözleşmesi, vasiyetnamelerden farklı olarak her zaman iki tarafı içeren bir sözleşmedir. Miras bırakan ve mirasçılar arasında yapılan bir sözleşme olup, mirasın paylaşımı veya tasarrufu konusunda anlaşma sağlanır. Ancak, miras bırakan bu sözleşme ile mirasçıların saklı paylarını ihlal ederse, yasal mirasçılar bu ihlali düzeltmek için tenkis davası açabilirler. Tenkis davası, miras bırakanın tasarrufunun saklı payları aşması durumunda bu aşan kısmın geri alınmasını sağlar ve yasal mirasçıların haklarını korur.

Eğer miras sözleşmesiyle ilgili bir ihlal durumu yoksa, miras sözleşmesine uygun olarak malların paylaşımı gerçekleştirilir. Miras sözleşmesi tarafından belirlenen paylaşım planına göre mirasçılar arasında mal ve haklar paylaşılır.

Sonuç olarak, miras sözleşmesi, miras bırakan ve mirasçılar arasında yapılan bir sözleşme olup, mirasın paylaşımını veya tasarrufunu düzenler. Ancak saklı payların ihlal edilmesi durumunda tenkis davası açılabilir ve ihlal düzeltilir. İhlal olmadığında ise sözleşme gereği mallar paylaşılır.


Mirastan Mal Kaçırılması Durumunda?

Miras hukukuyla ilgili olarak, bazen mal kaçırma girişimleri olarak adlandırılan satış, bağış veya ölünceye kadar bakma sözleşmeleri aracılığıyla mirasçılardan mal kaçırılabilir. Bu tür durumlar, mirasçıların haklarını korumak ve adaleti sağlamak için önemlidir. Mirasçılar, mirastan mal kaçırıldığını düşünüyorlarsa, mirasbırakanın gerçek niyetini sorgulayarak miras muvazaası davası açabilirler. Bu dava sonucunda kaçırılan mallar terekeye eklenir ve miras paylaşımı yasalara uygun bir şekilde gerçekleştirilir.

Miras hukukuyla ilgili herhangi bir hukuki sorun yaşamanız durumunda, profesyonel bir hukuk bürosunun desteğini almak, sürecin daha sağlıklı bir şekilde yürütülmesine ve hak kaybının önlenmesine yardımcı olabilir. Miras hukuku alanında deneyime sahip miras avukatları, davanızı etkili bir şekilde yönlendirmenize yardımcı olabilirler. Bu nedenle miras hukukuyla ilgili herhangi bir dava veya başvurunuz varsa, uzman bir miras avukatıyla iletişime geçmek iyi bir adım olacaktır.