Yağma Suçu Nedir? (Gasp Suçu)
Yağma (Gasp Suçu)
Av. Mehmet Buğra Anıl
1/17/20247 min oku


Yağma (Gasp) Suçu Nedir?
Yağma suçu, diğer adıyla gasp suçu, zilyetliği başkasına ait bir menkul malın "cebir" veya "tehdit" kullanılarak alınmasıyla oluşan bir suçtur. Türk Ceza Kanunu'nun 148. ve 150. maddeleri arasında düzenlenen yağma suçu, mağdurun malvarlığına yönelik gerçekleştirilen haksız bir eylemdir.
Yağma suçunda, failin menkul bir malı faydalanmak amacıyla cebir ve tehdit kullanmak suretiyle malın zilyedini bu malı kendisine teslim etmeye veya bulunduğu yerden alınmasına karşı koymamaya zorlaması söz konusudur. Bu nedenle, suçun konusu herhangi bir menkul maldır; gayrimenkul mal yağma suçunun konusu olamaz, Yargıtay içtihatlarına göre.
Yağma, başkasının zilyetliğindeki taşınabilir malın, zilyedin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir veya tehdit kullanmak suretiyle alınmasıdır. Bu, "zor yoluyla hırsızlık" olarak da tanımlanabilir, kişiye karşı kullanılan icbar araçlarıyla haksız bir menfaat elde etme şeklinde. Hırsızlık ile yağma suçları benzer unsurlara sahiptir, ancak yağmanın ayrıldığı temel nokta, malı almak için cebir veya tehdit kullanılmasıdır.
Yağma suçu, hırsızlık suçunun "başkasına ait olan malın alınması" fiilini içerir; ancak yağmada bu fiile ek olarak, malın alınması sırasında "cebir" veya "tehdit" kullanılması söz konusudur. Malın sahiplenme kastıyla alınması şart olmayıp, geçici olarak faydalanma veya kullanma kastı da suçun unsurlarını oluşturur. Yağma suçu, kişi özgürlüğü, vücut dokunulmazlığı, zilyetlik ve mülkiyet gibi hukuki değerleri korur.
Yağma Suçunun (Gasp Suçunun) Şartları
Yağma suçunun şartları, gasp suçunun unsurlarıyla belirlenir ve bu suçun oluşabilmesi için belirli koşulların gerçekleşmesi gerekir. İşte yağma suçunun başlıca şartları:
Başkasına Ait Olan Malın Alınması: Yağma suçunun temel unsuru, başkasına ait olan malın alınmasıdır. Zilyetlik, mal üzerinde fiili hakimiyete sahip olma durumunu ifade eder. Başkasının zilyedi olduğu malın, cebir veya tehdit kullanılarak alınması yağma suçunu oluşturur.
Zilyetin Elinden Malın Alınması: Yağma suçu, malın zilyetin elinden alınmasıyla gerçekleşir. Zilyet, mal üzerinde kontrol sahibi olan kişidir. Bu kontrolün zilyedin rızası olmaksızın, cebir veya tehdit kullanılarak elinden alınması suçu oluşturur.
Zilyetliğin Geniş Kapsamı: Zilyetlik kavramı, mülkiyetten daha geniş bir anlam taşır. Bir mal üzerinde fiili hakimiyete sahip olma durumu olarak tanımlanır. Aynı ev içinde yaşayan kişiler arasında ortak kullanılan eşyalar üzerinde zilyetlik hakkı bulunduğundan, bu kişiler arasındaki mal alışverişleri genellikle yağma veya hırsızlık suçu olarak değerlendirilmez.
Taşınır Malların Alınması: Yağma suçu genellikle taşınır malların alınmasıyla ilişkilidir. Taşınır mallar, yer değiştirebilen ve taşınabilen mal varlıklarını ifade eder. Gayrimenkul mal varlıkları genellikle yağma suçunun konusu olamaz.
Senet Yağması: TCK'nın 148. maddesinde düzenlenen yağma suçu içinde senet yağması da ayrı bir fıkra ile ele alınır. Bu durumda, bir borç senedinin cebir veya tehdit kullanılarak alınması veya borç senedini hükümsüz kılacak makbuzun mağdurun elinden alınması da yağma suçunu oluşturur.
Bu şartlar, yağma suçunun hukuki çerçevesini belirler ve mahkemelerin suçun varlığını değerlendirirken dikkate aldığı unsurları temsil eder.
Yağma Suçu Tehdit ve Cebir
Tehdit ve cebir, hukuki terimler olarak, suçların değerlendirilmesinde önemli rol oynarlar. Hırsızlık ve gasp suçları arasındaki temel fark, mağdura karşı kullanılan bu unsurlardır. İşte bu unsurların yağma suçu bağlamında nasıl değerlendirildiği:
Tehdit ve Cebir Arasındaki Ayrım:
Tehdit: Bir kişinin iç huzuruna, karar verme hürriyetine ve serbest hareket etme özgürlüğüne yönelik müdahale anlamına gelir. Tehdit, mağdurun hayatı, vücut dokunulmazlığı veya malvarlığı açısından ciddi zararlar vaat ederek gerçekleştirilebilir.
Cebir: Zor kullanma anlamına gelir. Bir kişiyi bir şeyi yapmaya veya yapmamaya zorlamak için güç veya kuvvet kullanmak anlamına gelir.
Hırsızlık ve Gasp Suçlarındaki Fark:
Hırsızlık: Hırsızlık suçunda, mal rızası dışında alınır; ancak cebir veya tehdit uygulanmaz. Mağdurun zilyedi olduğu mal, rızası dışında alınır, ancak fiziksel güç veya tehdit kullanılmaz.
Gasp (Yağma): Gasp suçunda ise mağdurun zilyedi olduğu mal, cebir veya tehdit kullanılarak alınır. Mağdura karşı yapılan tehdit veya zorlama, yağma suçunu oluşturur.
Yağma Suçunda Tehdit ve Cebrin Rolü:
Yağma suçunda, mağdur tehdit edilir veya mağdura cebir uygulanır. Tehdit, mağdurun hayatına, vücut dokunulmazlığına veya malvarlığına büyük zarar verecek şekilde gerçekleşebilir.
Örneğin, mağdurun sokakta yürürken yolunu kesen bir failin, cebindeki parayı vermeme durumunda bıçak kullanacağını söylemesi, yağma suçunu oluşturabilir.
Hukuki Değerlerin Korunması:
Yağma suçu, malvarlığının yanı sıra kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığını da korur. Bu suç, mağdurun zorlanarak malını teslim etmesi durumunda ortaya çıkar.
Sonuç olarak, yağma suçu, malın alınması sırasında tehdit veya cebir kullanılmasıyla oluşan bir suçtur ve hem malvarlığını hem de kişisel özgürlüğü koruma amacını taşır.
Yağma Suçu Cezası
Yağma suçunun basit şekli, belirli şartların yerine getirilmesiyle gerçekleşen bir suçtur ve suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri de bulunmaktadır. İşte yağma suçunun basit şekli ve nitelikli hallerine ilişkin açıklamalar:
Basit Yağma Suçu:
Tanınmayacak Hale Koymadan: Suçun basit şeklinde, fail kendisini tanınmayacak hale getirerek suçu işler. Bu, maskelenme, kimlik gizleme gibi yöntemleri içerebilir.
Silah veya Alet Kullanmadan: Suçun basit şeklinde, fail gündüz vakti silah veya başka bir alet kullanmadan malı alır.
Suç Örgütü Üyesi Olmaksızın: Fail, suç örgütü üyesi olmadan, bireysel olarak suçu işler.
Beden ve Ruh Bakımından Savunamayacak Durumda Olan Kişiye Karşı: Mağdur, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda ise ve bu durum suçun işlenmesini kolaylaştırıyorsa, bu durum suçun basit şeklini oluşturur.
Başka Bir Suç Örgütünden Yararlanmaksızın: Fail, var olan veya var sayılan suç örgütlerinden yararlanmaksızın suçu işler.
Gece Vaktinde Olmaksızın: Suçun basit şeklinde, suç gece vaktinde işlenmez.
Cezası: Basit yağma suçunun cezası 6 yıl ile 10 yıl arasında değişir.
Nitelikli Yağma Suçu:
Silahla İşlenmesi: Suçun işlenirken silah kullanılması.
Kişinin Kendisini Tanınmayacak Hale Koyması: Fail, gasp suçunu işlerken kendi kimliğini gizlemek için maske takma gibi yöntemlere başvurursa.
Birden Fazla Kişi Tarafından İşlenmesi: Fail, suçu birlikte hareket eden kişilerle birlikte işlerse.
Yol Kesmek veya Konutta, İşyerinde İşlenmesi: Suçun, mağdurun yolu kesilerek veya konut, işyeri gibi alanlarda işlenmesi.
Beden veya Ruh Bakımından Savunamayacak Durumda Olan Kişiye Karşı İşlenmesi: Mağdurun savunma yeteneğinden yoksun olması durumunda suçun işlenmesi.
Suç Örgütünden Yararlanarak veya Onun İçinde İşlenmesi: Suçun, var olan veya var sayılan suç örgütlerinden yararlanılarak veya bu örgüt içinde işlenmesi.
Gece Vaktinde İşlenmesi: Suçun gece vaktinde işlenmesi.
Cezası: Nitelikli yağma suçunun cezası 10 yıl ile 15 yıl arasında değişir.
Yargıç, suçun işleniş biçimi, kullanılan araçlar, suçun konusunun önemi, meydana gelen zararın ağırlığı gibi faktörlere dikkat ederek ceza miktarını belirler.
Yağma suçu, birden fazla kişi tarafından işlendiğinde veya suç örgütünün etkisi altında işlendiğinde nitelikli hale gelir. Ayrıca, suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla işlendiğinde de bu nitelikli hali taşır. İşte bu durumların detaylı açıklamaları:
Birden Fazla Kişi Tarafından İşlenen Yağma Suçu:
Eylemin Mağdur Üzerindeki Korkutucu Güç ve Zorlayıcı Etkisi: Bu nitelikli hâl, suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi nedeniyle mağdur üzerindeki korkutucu gücü ve zorlayıcı etkiyi vurgular. Birden fazla kişinin bir araya gelerek eylemi gerçekleştirmesi, mağduru daha fazla etkileyebilir ve savunma imkanını kısıtlayabilir.
İştirak İradesi: Nitelikli hâlin oluşabilmesi için önemli olan, suç ortaklarının birbirlerinden cesaret alarak ve iştirak iradesi içerisinde birbirlerini teşvik ederek eylemi birlikte gerçekleştirmeleridir. Mağdurun bu durumu hissetmesi ve birlikte hareket eden kişilerin varlığından haberdar olması önemlidir.
Dış Görünüş Değişiklikleri: Birden fazla kişinin birbirinden farklı olması durumunda bile nitelikli hâlin uygulanabilmesi için mağdurun diğer kişileri görmemesi gerekmektedir.
Suç Örgütüne Yarar Sağlamak Amacıyla Yağma Suçu:
Varolan veya Varsayılan Suç Örgütleri: Suç örgütüne yarar sağlamak amacıyla işlenen yağma suçu, var olan veya varsayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak gerçekleştirilir.
Failin Örgüt Adına Hareket Etmesi: Gerçekte bir suç örgütünün var olması gerekmez. Fail, bir şekilde var olan veya varsayılan bir örgüt adına hareket eder ve bu örgütün korkutucu gücünden yararlanır.
Suçtan Elde Edilen Yararın Örgüte Aktarılması Gerekliliği Yoktur: Suçtan elde edilen yararın suç örgütüne aktarılması zorunlu değildir. Fail, sadece suç örgütünün etkisi altında suçu işlemiş ve suçtan elde ettiği yararla örgüte yarar sağlamak maksadıyla hareket etmiş olmalıdır.
"Yarar" Kavramının Geniş Anlamı: Suçtan elde edilen yararın geniş bir şekilde anlaşılması gerektiği belirtilmiştir. Yarar, sadece maddi kazanç değil, suç örgütüne prestij, güç kazandırma veya başka avantajlar sağlama şeklinde de olabilir.
Bu nitelikli hallerin tespiti, suçun değerlendirilmesi ve ceza miktarının belirlenmesi, hukuki süreçte dikkatle incelenmesi gereken konulardır. Bu nedenle, iddia ve savunmanın bir ceza avukatı aracılığıyla yapılması önemlidir.
Anıl Hukuk & Danışmanlık
Av. Mehmet Buğra Anıl
📞 0537 680 01 11
✉️ anilmehmetbugra@gmail.com
İstanbul'da faaliyet gösteren hukuk büromuz, bireysel ve kurumsal müvekkillere hizmet sunar.
© 2025 Anıl Hukuk & Danışmanlık – Tüm Hakları Saklıdır.
Bu web sitesindeki bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki danışmanlık niteliği taşımaz. Özel durumlarınız için bir avukata danışmanız önerilir.